-
1 dolaşık
2) ( içinden çıkılmayacak derecede karışık) verwickelt, verzwickt3) ( fig) umständlich, weitschweifig
См. также в других словарях:
dolaşık — sf., ğı 1) Karışık (saç, ip vb.) Bir buğday benizli zülfü dolaşık / Gitme diye beni yolda eğler var. Karacaoğlan 2) Dolaşarak giden (yol) Tozlu ve dolaşık yollar üzerinde saatlerce taban tepmiş. A. Haşim 3) mec. Kolay çözülmeyecek veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük